Bir bebek sadece anne sütü ile de beslense, mama da içse, anne sütü ve mama birlikte de beslense tamamlayıcı beslenmeye 180. günde geçilmesinde fayda vardır. Burada bağırsak hücrelerinin arasındaki sıkı bağlantıların / tight junction sağlamlaşma süreci ancak tamamlanmaktadır. Yani fizyolojik olarak daha geçirgen bir bağırsakla doğar tüm bebekler. Bu da istemediğimiz ürünlerin de kana karışmasına sebep olabilir. Oysa temel biyoloji bilgisine göre bağırsaklar seçici geçirgendir. Yani kimin kana geçeceğine bağırsaklar karar vermelidir. Bunun için geçiş kapısının kontrolü elinde olmalıdır.

Kaldı ki, mide ve pankreastan salgılanan enzimler o vakte kadar yetersizdir ve en iyi anne sütünü ya da formül sütü sindirebilir. Sindirimi yeterli yapılamamış proteinler kana geçtiğinde alerji mekanizmalarını tetikleyebilir.

6 ayın sonuna dek hangi sıvıyla beslendiyse ek gıda döneminde o sıvılar tamamlanmak amacıyla katı gıdalara geçilir. Bu dönem bu sebeple tamamlayıcı beslenme dönemi olarak isimlendirilmektedir. Bu gıdalara başlarken sıvı beslenme azaltılmaz üzerine eklenerek ilerlenir.

Ne var ki, bu dönem katı gıdalarla karın doyurma dönemi değildir. Tadım dönemidir. Tatmak yalnız damak zevki manasında kullanılmamaktadır. Tadım yapılarak vücuda sokulan, şimdiye dek yabancı olan bilginin yavaş işlemlenmesi ve istenmeyen reaksiyonlara sebep olmaması amaçlanır.

Bu nedenle ilk defa tadılan gıdanın ilk üç gün azdan çoğa doğru artırılarak denenmesi, bu denemeler sürdüğü sürece yeni gıda ile tanıştırılmaması kuraldır. İlk gün bir bebek kaşığı, ikinci gün iki bebek kaşığı , üçüncü gün üç bebek kaşığı verilmesi gibi… Dördüncü güne her hangi bir kusma, kızarıklık, döküntü, göz kapağı ya da dudaklarda şişme olmaması halinde küçük bir Türk kahve fincanı kadar verilebilir. Aynı gün yeni tanıtılacak gıdanın ilk kaşık denemesine geçilebilir. Böyle böyle eklemeler yapılarak yavaş ilerlenir.

Altıncı aydan yedinci aya ilerlenirken mevsime ait sebze ve meyveler, alerjisi yoksa inek, keçi ya da anne sütünden mayalanmış yoğurt ve yumurta sarısı denenmesi önerilir.

Yumurta sarısını ilk kez denerken önce çay kaşığının ucuyla sonra çeyreğiyle sonra yarısıyla derken bir haftanın sonunda tüm yumurta sarısını yedirin. Herhangi bir alerjik reaksiyon izlenmediyse her gün bir yumurta sarısını güvenle yedirebilirsiniz.

Kabızlıktan korunmak ve besleyiciliğini artırmak amacıyla sebzelere 6 aydan eski olmayan, koyu renkli şişede ağzı kapalı olarak saklanan sızma zeytinyağı eklenmelidir.

Yedinci aydan sekizinci aya ilerlerken sırasıyla he bir hafta kuzu kıyma, köy tavuğu, deniz balığı ve kuzu ciğeri eklenmesi bunlarla birlikle kuzu ilikli kemik suyu ile de zenginleştirilmesi önerilir.

Sekizinci ay tamamlandığında tahıllar baklagiller kuruyemişler ve baharatlar eklenmelidir. Tahılların daha erken eklenmesi kabızlığa, daha geç eklenmesi de sindirim hassasiyetlerine yol açabilir.

Dokuzuncu aydan sonra yumurta beyazı eklenebilir.

Tamamlayıcı beslenmede öğün sayısı 9. aya dek 2 günü geçmemeli, günlük total miktar da maksimum iki çay bardağı olmalıdır. 9 aydan sonra öğün sayısı ve miktarı üçe çıkarılabilir.

Öğünlerin kahvaltı ya da öğle öğünü şeklinde isimlendirilmesine gerek yoktur. Anne ve bebeğin bu tecrübeyi yaşamaya açık oldukları an kollanarak beslenme teklif edilmelidir.

Tamamlayıcı beslenme ile beraber su içirilmesi de teklif edilmelidir. Kaynamış soğumuş su tercih edilmelidir.

Bir yaşa dek verilmesi önerilmeyen gıdaların başında botulinum toksini riskiyle bal, iştahsızlık, kansızlık, alerji ve kabızlık riskleriyle hayvan sütleri, tuz ve şeker, paketli gıda, işlenmiş et ürünleri, dondurulmuş gıdalar gelir. Mantar ve patlıcanın da yaşından sonra denenmesi önerilir.